Olasılıksız Kitabından 47 Alıntı
NOT: Alıntıların sonunda parantez içindeki sayılar, alıntının bulunduğu sayfa numaralarıdır. Lakin farklı yayınevi basımlarında sayfa sayıları farklılık gösterebilir. Benim okuduğum kitap başta bulunan resimdekidir.
- 💜İYİ OKUMALAR💜
1. Amerika'daki en büyük piyango olan Powerball'ı kazanabilme olasılığı 120 milyonda 1'dir. Dünyaya dev bir gök taşı çarpacak ve uygarlık yok olacak. Jeofizikçilere göre, her yıl bunun olma olasılığı milyonda bir. (0)
2. Her an her şey olabilir. (0)
3. At yarışlarına, maçlara, kuarhanelere para yatıran veya bir boruda kaç yağmur damlası olduğu üzerine iddiaya giren bir kumarbaz, pek de lehinde olmayan bir olasılığa para yatırmıştır. Poker oynayan profesyonel bir kumarbaz ise, lehinde olan olasılıklara para yatırır. Biri romantik bir hayalperesttir, diğeri ise gerçekçidir. — Anthonuy Holden, Profesyonel poker oyuncusu — (13)
4. İnsan şans faktörünü ve bunun sonuçlarını anlayabilmesinin yolu kumarı anlayabilmesinden geçer. Olasılık kalkülüsünün doğuşu kumara bağlıdır... İnsanın kumarı anlamaya çalışması gerekir; ama bunu felsefi bir şekilde algılamalı, yüzeyselliğinden arındırarak kavramalıdır. — Loui Bachelier, Matematikçi — (13)
5. Olasılıklar HER ZAMAN kasadan yanadır. (53)
6. Bazen insan "istatistiklerin canı cehenneme" demeli ve içinden geleni yapmalı. (57)
7. Önemli olan şu; her ne oluyorsa, ya da sen ne olduğunu sanıyorsan, yine de kontrol sende. Kim olduğunu ve hala kendin olduğunu hatırlamaya çalış. Bununla başa çıkmaya çalış. Kendini güvenceye al, güvenli mekanlar seç, güvenebileceğin insanlarla birlikte ol. Yarattığın dünyada mantıklı kararlar vermeye çalış. Sonunda bir şekilde gerçeği buluyorsun, gerçekliğe dönüyorsun. (67)
8. Şimdiyi düşün, geleceği kafana takma. Şimdiyi düşün. (85)
9. Napolyon 18. yüzyılda yaşayan bir astronoma, güneş sistemi hakkındaki eserinde niye Tanrı'dan sözedilmediğini sorduğunda bilim adamı şöyle cevap verdi: "Efendim, bu hipoteze gerek yok" (86)
10. Bu, sonsuz bir mantık döngüsüydü ya da mantıksızlık döngüsü; hangi açıdan baktığına bağlıydı insanın.
11. Satranç hayat gibidir. Her parçasının kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işine yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip, yine de kazanabilirsin oyunu. Satrancın güzelliği budur işte. işler her an tersine dönebilir. Kazanmak için yapman gereken tek şey tahtanın üzerindeki olası hamleleri ve anlamlarını iyi bilmek ve karşındakinin ne yapacağını kesitirebilmek.
- Yani bu geleceği tahmin etmek gibi bir şey mi?
- Tahmin etmek imkansızdır. Ama şimdiki zamanı çok iyi bilirsen geleceği kontrol edebilirsin. (116)
12. Çünkü mutlaklarla değil de olasılıklarla yönetilen bir evrende bütün sonuçlar mümkündü. (121)
13. Gelişigüzellik, rasatgele olma durumu, rastlantısallık görünüşte öyle, gerçekte böyle bir şey yok. (124)
14. 59 kişilik bir sınıfta iki kişinin aynı anda doğma olasılığı %99.4 'tür. (138)
15. Yeterince gözlemlersek her şey olabilir, ve olur, her ne kadar olasılık dışı olursa olsun. (140)
16. Olasılık teorisi hiçbir zaman yanlış değildir, yanıltmaz. Buna inanın, çünkü tek gerçek budur.
17. Özünde tüm maddeler iki şeydir. Farklı ortamlarda farklı özellikleri vardır, hepsi aynı anda ölçülünceye kadar. (147)
18. O kadar çok esrarengiz olgunun nedenini buluyoruz ki, bir şeyin bilinemeyeceğine inanmakta zorlanıyoruz. Ama yine de bilinemeyen, bilinmeyecek diye bir şey var. O da karşımıza geçmiş sakin sakin işine bakıyor. — Henry Loui Menchen, Yazar — (179)
19. Bazen kahvaltıdan önce altı imkansız şeye inanmışımdır. — Alice Harikalar Diyarında, Beyaz Kraliçe —
20. Her seçimin olumsuz sonuçları olabilirdi. Asıl yapılması gereken riski değerlendirmek ve en aza indirgemektir. Hiçbir zaman risk faktörü yok edilemezdi; tamamen yok edilemezdi. (197)
21. Şu andan itibaren her şey değişecekti. Bir şeyler yapacaktı, büyük şeyler. O bu dünyada bazı şeyleri değiştirecekti. Varlığını hissettirecekti. (214)
22. İşte hayatın en güzel tarafı da buydu; her şey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi, olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu. (221)
23. O kadar basit olurdu ki her şeyi geride bırakmak. Yeni bir yerde, yeniden başlamak her şeye. İnsanların ismini bilmediği, hayatını nasıl mahvettiğini bilmediği bir yerde. (228)
24. Bir ajanın en önemli becerisi, olmaması gereken yerlerden, almaması gereken şeyleri alabilmesidir. Aslında casus olmakla hırsız olmak arasında fazla bir fark yoktur. Amaç çalmak. Hırsız mücevher çalar, ajan ise sırları. (253)
25. Yarattığın dünyanın içinde mantıklı kararlar vermeye çalış. Sonunda gerçeği bulursun. (263)
26. Biz insanlar evrenin belli gerçeklerini ölçebilecek becerilere sahip değiliz. Yani, olaylar her ne kadar rastgele görünse de tamamen fiziksel gerçeklerle koşullandırılmışlardır ve böyle belirlenirler. (266)
27. Bir olayı önceden göremeyiz ya da bilemeyiz ama bu olayı bilinemez kılmaz; bu bizim bilemediğimizi gösterir sadece. Aradaki farkı anlayabiliyor musun? (267)
28. Hiçbir şeyden tamamen emin olamazsın; o zaman tahmin yürütmek için kullanılan denklemler hataları en aza indirmek içindir, hata payını ortadan kaldırmak için değil. (274)
29. Bir an için doğanın tüm güçlerini ve bunu oluşturan tüm varlıkların konumlarını anlayabilen bir canlı olduğunu düşünürsek - ve bunun bu verileri inceleyebileceğini de düşünürsek - aynı anda evrendeki en büyük varlıkları ve en küçük atomları da hesaba katarak bir hesap yaparsa, hiçbir şey belirsiz değildir ve gelecek de, aynen geçmiş gibi, gözlerinin önündedir. (275)
30. Hiçbir şey imkansız değildir, ama belirli şeyler olasılık dışıdır ya da olasılıksızdır. (275)
31. Kendine somut bir şeyler bul. Güvenli olabileceğin bir yer ya da yanlarında güvende hissedebileceğin insanlar... (292)
32. Bunun mümkün olduğunu biliyordu, şimdi bunu olası yapmalıydı. (313)
33. TABANCASI VAR!!! Bunu ikinci kez söylemesi gerekmedi. Her şehirli günün birinde bu cümleyi duyacağı korkusuyla yaşardı Amerika'da. (322)
34. Her zaman seçeneklerin ve seçim hakkın vardır. (328)
35. Birden aklına çocukken sirke gidip filleri ilk gördüğü gün geldi. Üç tane fil vardı ve bu altı tonluk canlıların kaçmaması için ayaklarına ince birer halat bağlamışlardı sadece. Nava'nın aklı karışmıştı. Babasına neden hayvanların ipleri koparmadıklarını sorduğunu hatırlıyordu.
"Bu koşullanmaları ile ilgili bir şey," diye açıkladı babası. "Filler daha bebekken kalın demir zincirlerle bağlanırlar. O ilk aylar boynca da ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar, bu zincirleri kıramadıkalrını görürler."
"Ama ipler zincirlerden daha ince," dedi Nava. "Filler ipleri kolayca koprabilirler."
"Evet. Ama eğiticiler filleri zincirleri kıramayacaklarını öğrenene kadar ip kullanmazlar. Bak Nava, aslında o filleri orada tutan ipler değil, akıllarındaki koşullanma. İşte bu yüzden bilgi önemlidir. Eğer bir şey yapabileceğinin düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın, çünkü yapmayı denemezsin bile." (341)
36. Kardeşler birbirini korumak için yaratılmışlardı. (342)
37. Kuantum mekaniği konusunda çok çalışmak gerekir. Ama içimden bir ses bana bunun her şeyin çözümü olmadığını söylüyor. Bu teori ile birçok şey açıklanıyor; ama O’nun sırrını çözebilmiş değiliz. Ben yine de, O’nun zar atıp kumar oynadığını hiç mi hiç sanmıyorum. — Albert Einstein — (345)
38. Yeni doğan bir bebek annesinin ğöğsünü nasıl emeceğini bilir ya da aç olduğunda ağlamayı. Yavru bir hayvan doğduktan birkaç saniye sonra ilk adımını atabilir. Balığın yumurtaları kırıldığında yavrularu yüzmeyi bilir. Bunun gibi birçok şey sayılabilir. Doğadaki tüm canlıların karmaşık fiziksel becerileri, kendileri ve dünya hakkında bildikleri vardır, ama bunun kaynağının ne olduğu belli değildir. (351)
39. Unutma zaman yok, yani düşünce hem ileri hem de geri akabilir. Büyük düşünürler, felsefeciler, bilim adamları hepsinin 'zamanının ötesinde' oldukları söylenir, çünkü dev adımlar attılar. Bazıları buna deha diyor, ama deha müthiş bir öngerü değil de nedir? (356)
40. Hiçbir zaman aklını kaçırmamıştı, sadece gerçeği kabul edemeyecek kadar korkmuştu. (366)
41. Issız bir adada da yaşasan seçimlerin tüm evreni etkiliyor. (371)
42. Bir şey yapmamayı seçsen bile bir seçimdir. Bir karar vermemekten kaçamazsın. (372)
43. Gelecek, onu görene kadar şekilsizdir. (357)
44. An'ın geleceği olasılıklıdır. Şimdi'lerin hepsini çok belirgin bir şekilde gördüğün için tüm olası gelecekleri görebilirsin, ama bunlar sonsuz. Gerçek, düşüncenin bir yansımasıdır, her öne atılan adımda kendi gerçeğini seçersin, çünkü hangi An'ı düşünmek istediğini seçersin. (458)
45.Güçlü yeteneği olanlar çoğu şeyi görebilirler, ama gördükleri blinçaltındadır. İyi fikirlerine 'öngörü' , 'içgüdü' ya da 'bir duyguya kapılmak' derler. aslında bu fikirler HerAn'da gördükleri olası geleceklerden kaynaklanır. HerAn'da herkes için mükemmel ve mutlu gelecekler de vardır. Güçlü yetenekleri olanlar, gelecekteki kendilerinin kararlarına uyarlar ve aynı şeyleri yaparlar. Bu nedenle de kararları doğrudur, biliçaltlarında bu kararların doğru olduğunu, onlara mutluluk getireceğini bilirler bir şekilde. (459)
46. Bazen çocuklar yetişkinlerin göremedikleri şeyleri görürler. Gençken zihnimiz daha açıktır. Ama daha önemlisi çocuklar rüyalarında gördüklerine inanırlar. İşte bu yüzden çocuklar kendilerini itfaiyeci, astronot, kahraman olarak görebilirler. Büyüdükçe bu 'mantıksız görüntüleri göz ardı etmeyi' öğretirler bize. (461)
47. Para birkaç kişiye yardım edecek ama sonunda pek az şeyi değiştirecek. (491)
🍀Bu yazıyı 0–50 👏🏻 arasında değerlendirmeyi ve en çok sevdiğiniz alıntıyı yorumlara 👇🏻yazmayı unutmayın lütfen! Benimkisi 25.
🍀 Diğer yazılardan haberdar olmak için bildirimleri açabilir ve daha fazla konuyla alakalı video ve yazılar için INSTAGRAM sayfamı takip edebilirsiniz.
🍀Ayrıca bu hesapta yayınlanan bütün yazılara İÇİNDEKİLER kısmından ulaşabilirsiniz.
Kendinize İyi Bakın☺️ Hoşçakalın✨
